Ìåæäóíàðîäíîå Åâðàçèéñêîå Äâèæåíèå
Sovyetler Türkiye’den Toprak Talebinde bulundu mı? Dr. Cüneyt Akalın*
    30 ìàðòà 2005, 23:47
 
Giderek önem kazanan Türk-Rus ilişkilerinin geleceği açısından olsun,yükselen Avrasya Hareketi’nin gelişimi açısından olsun, geçmişteki kimi çarpıt- maları irdelemek ödev olarak önümüzde duruyor.

ABD yanlılarının Türkiye’de 60 yıldır bıkmadan usanmadan pompaladıkları “Sovyet talepleri” iddialarının ögeleri şunlardır: Sovyet hükümeti II. Savaş Sonrası,

- 1936 Montrö Sözleşmesi’ni değiştirmek istedi. Biz de mecbur kaldık, ABD’den yardım aldık.

Bu iddialar gerçek değildir.

Türk Kaynaklarında Sovyet Talepleri

Türk kaynaklarında bu iddialar konusunda, ne yazık ki, geniş bir oydaş- ma (konsensüs) söz konusudur. Kimi sol yazarlardan karşı çıkışlar gelmiştir.

İddiaya konu olan olaylar şunlardır: 1944 yılında, yani Savaşın Almanya’nın yenilgisi ile sonuçlanacağının açık seçik ortaya çıkması üzerine barış arayışları hızlanır. Savaşın galipleri ABD ile Sovyetler Birliği Savaş sonrası dünya düzeninin esasları üzerinde çalışırlar.

Sovyet dışişleri bakanı Molotov, Türkiye ile Sovyetler Birliği arasında 17 Aralık 1925’te imzalanan ve süresi 7 Kasım 1945’de bitecek olan Türk-Sovyet Dostluk ve Tarafsızlık Antlaşması’nın İkinci Dünya Savaşı’nda meydana gelen ” derin değişikler”den dolayı feshi talebini 19 Mart 1945’de Türkiye’nin Moskova büyükelçisi Selim Sarper’e iletir

Türk hükümeti, 4 Nisanda Ankara’daki Sovyet elçisine verdiği yanıtta Sovyet önerilerini sorar, her iki tarafın da çıkarlarına uygun bir başka paktın yapılabileceğini bildirir. Böyle bir kararı beklediği anlaşılan Türkiye hükümeti telaşa kapılmaz, Sovyetlerle diyalogu sürdürür.

Nisan başı ile ile Haziran başı arasında Türkiye’de bulunan Moskova elçisi Sarper ile Sovyetlerin Ankara elçisi Vinogradov arasında Ankara’da ve Mayıs ayında başbakan Hasan Saka ile Molotov arasında San Fransisco’da bu konuda görüşmeler yapılır. Buraya kadar da sorun yoktur.

Sorun ve çelişkili bilgiler 7 Haziran 1945’de Moskova’da gerçekleşen

Molotov-Sarper görüşmesinde başlıyor. Türk elçisi Sarper’in bildirdiğine göre, Molotov 1921 Antlaşması’nın Sovyetler’in güçsüz döneminde aktedilmiş olduğunu önce bu meselesi düzeltmek gerektiğini söyler. Sarper buna “Türki- ye’de bunu hiç bir hükümet kabul etmez, ben de bunu Türk hükümetine iletemem. Kaldı ki Sovyetlerin ne bu araziyle ne de birkaç bin nüfusa ihtiyacı vardır” yanıtını verir. Molotov israrcı olmaz,“ Bu konuyu şimdilik görüşme- yelim ama sorunları halletmiş olmayız, konuşmayı sürdürelim” yanıtını verir.

Özetle, iddialara bakılırsa, 7 Haziran 1945 görüşmesinde Sovyetler’in talepleri şunlardır:

  • 1921 tarihli Moskova Antlaşması ile tespit edilen Türk-Sovyet sınırında Sovyetler Birliği lehinde düzeltmeler yapılması,

  • Boğazlar’ın TC ile SB tarafından ortaklaşa savunulması,

  • Montrö Sözleşmesi’nde değişiklikler yapılması,

Bu görüşmenin tek belgesi, Selim Sarper’in Ankara’ya çekmiş olduğu uzun telgraftır. Türk tezinin dayandırıldığı kaynak budur. Başka bir belge yoktur.

Kars ve Ardahan konusunda sonraları spekülasyonlara yol açan talep iki Gürcü profesörden gelir. 20 Aralık 1945’de bir Tiflis gazetesinde yayımlanan mektuplarında bu iki profesör Karadeniz sahilinin Gürcistan’a ait olduğunu ve Sovyetler’e iade edilmesi gerektiğini öne sürmüşler ve bu görüşler Sovyet basınında yeralmıştı.

Peki iki Gürcü profesörün yazdığı bir metin SB hükümetini bağlar mı?

Bu konu kimilerince şöyle yorumlanıyor: O dönemde SB Stalin’in “pençesi altında” idi. Totaliter bir sistem egemendi. Her şeyden haberi olan Stalin’in bu olaydan haberli olmaması mümkün değildi.

Sovyet hükümeti 1946 yılında Türk hükümetine iki nota verir. Bu notalarda Boğazlar’ın yasal statüsünün Karadeniz’e kıyıdar devletlerce belirlenmesi ve Boğazlar’ın güvenliğinin Türkiye ve Sovyetler Birliği’nce

Birlikte sağlanması talep edilmektedir. Her iki resmi nota Türk hükümetince reddedilmiş ve tartışma bitmiştir.

Sovyet lideri Stalin’in 5 Mart 1953’de ölümünün ardından, 30 Mayıs 1953’de Türkiye’ye yeni bir nota sunan dışişleri bakanı Molotov Sovyet hükümetinin Türkiye’den hiçbir toprak talebi olmadığını açıkça belirtmiş ve taraflar arasında aslında Soğuk Savaş’ın yarattığı soğukluk giderilmiş, ilişkiler normale dönmüştür. Ancak bu nota bile kimi Amerikancı çevrelerce “ bak itiraf ediyorlar, eskiden emelleri vardı, şimdi vazgeçtiler” şeklinde yorumlanmıştır.

II. Dünya Savaşı sonrası dönemde, Türkiye-Rusya ilişkilerini gölgeleyen “Sovyet talepleri” iddiaları Amerikan kaynaklı kötü niyetli bir propagandadan, bir çarpıtmadan başka bir şey değildir.


  
Ìàòåðèàë ðàñïå÷àòàí ñ èíôîðìàöèîííî-àíàëèòè÷åñêîãî ïîðòàëà "Åâðàçèÿ" http://med.org.ru
URL ìàòåðèàëà: http://med.org.ru/article/2336